Güneş-Uranüs Etkileşimleri, Devlet Bahçeli ve Türkiye Siyaseti
Bu analizde, geçtiğimiz 2 yıldır Güneş-Uranüs sert açıları ve Türkiye siyasetinde yaşanan sürpriz olaylar arasındaki bağlantıdan tekrar ve daha detaylı bir incelemeyle bahsetmek istiyorum. Bu konuyu daha önce defalarca yazdım ve bu bağıntı sayesinde Türkiye’nin siyasi yol haritasındaki 15 Temmuz Darbesi ve 2018 Erken Seçimi gibi çoğu beklenmedik olayı öngördüm.
Bu analizde kullandığımız temel metodoloji, Güneş ve Ay’ın kendi arasında yaptığı Yeni Ay, İlk Dördün, Dolunay ve Son Dördün fazlarının Güneş ve Uranüs arasında da cereyan ediyor olmasıdır. Bu fazlar şöyledir:
1) Yeni Ay, yani Güneş-Uranüs kavuşumu yeni bir başlangıç
2) İlk kare ilk kriz ya da ilk olay
3) Dolunay yani Karşıt, başlayan şeyin meyvesini almak, sonucunu almak
4) Son Dördün “bilinçte kriz”, yeni düzenlemeler yapma ve yeni düzen için hazırlıklar yapma anlamındadır.
Şimdi bu teknikle, kronolojiyi hatırlayalım:
-15 Temmuz 2016 Kare (24 Yengeç/Koç): 15 Temmuz Darbesi
-15 Ekim 2016 Karşıt (22 Terazi/Koç): Bahçeli'nin Başkanlık Referandumu Kararı
-10 Ocak 2017 Kare (20 Oğlak/Koç): Referandum kararının Mecliste Kabulü
-14 Nisan 2017 Kavuşum (24 Koç): Başkanlık Referandumu
-21 Temmuz 2017 Kare (28 Yengeç/Koç): Devlet Bahçeli – Ahmet Davutoğlu Gerilimi
-19 Ekim 2017 Karşıt (26 Terazi/Koç): İyi Parti kuruluşu, Belediye Başkanlarının İstifası, Kılıçdaroğlu’nun Erken Seçim Çağrısı
-14 Ocak 2018 Kare (24 Oğlak/Koç): Bahçeli’nin Cumhurbaşkanı adayı olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyeceğini ilan etmesi. Cumhur İttifakının yasallaşması. Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığı adaylığı söylentileri
-18 Nisan 2018 kavuşum (28 Koç): Bahçeli’nin Erken Seçim Çıkışı
Şimdi bundan sonraki bir yıl boyunca bu açı şu tarihlerde gerçekleşecek:
-25 Temmuz 2018 Kare (2 Aslan/Boğa)
-24 Ekim 2018 Karşıt (0 Akrep/Boğa)
-19 Ocak 2019 Kare (28 Oğlak/Koç)
-23 Nisan 2019 Kavuşum (2 Boğa)
Bugüne kadar gerçekleşen olaylarda sürpriz elamanının çoğunlukla MHP genel başkanı Devlet Bahçeli tarafından gündeme getirildiğini görüyoruz ve tüm olaylar Ak Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi arasında kurulan Cumhur İttifakının ortaya çıkış gerekçeleri, pekiştirilmesi ve hayatta kalması için gerekli siyasi adımlarla ilgilidir.
Bu tabloyu daha iyi anlamak için geçtiğimiz 2 yılın “peşrevi” sayılabilecek Mayıs 2016 tarihli Pelikan Dosyası hadisesiyle Ahmet Davutoğlu’nun istifasını, Binali Yıldırım’ın başbakanlığa getirilmesini ve devamında Devlet Bahçeli’nin “Eğer gerek duyulursa, Türkiye'nin milli ve tarihi çıkarlarını savunmak için, düne kadar hükümete verdiğimiz fiilî destek hukukî bir boyut alabilecek ve Milliyetçi Hareket Partisi yalnızca ülke ve milleti için her türlü sorumluluğu almaya hazır olduğunu kanıtlayacaktır.” açıklamasını akılımızda tutmalıyız.
Bu olaylar, 2014 Ağustos’undan 2016 Mayıs’ına kadar sürmüş iki başlı sistemin tamamen bittiğinin miladıydı. Ak Parti artık önceki döneme damga vuran çözüm sürecini tamamen bitirdi, FETÖ’yle çok daha yoğun bir mücadele vermeye başladı ve bunlar için önkoşul olarak liberallerle ve küreselcilerle bağını tamamen kopardı. Parti içinde FETÖ’yle daha yakın bağı olanlar yargılanmasa da, görevlerinden bir bir alındı ve geri plana atıldı. Ak Parti’nin artık yeni ittifakını Türk milliyetçileriyle, ülkücülerle, Perinçek’le ve askerle kuracağı belli olmuş oldu. Bu “girişi” akılda tutarak bundan sonra her Güneş-Uranüs sert açısında Türkiye Cumhuriyeti siyasetinde yaşanan dönüm noktalarını analiz edelim.
Devlet Bahçeli Cumhur İttifakının oluşma gerekçesini, 15 Temmuz Darbesiyle ortaya çıkan devletin beka meselesi olarak belirtmektedir. 15 Temmuz darbesi Güneş-Uranüs karesinde meydana gelerek bu düzeni yakaladığım ilk olaydı. Bu Uranüs-Güneş ilişkisini gözleyerek, Darbeden tam 4 gün önce 11 Temmuz 2016’da ülke genelinde bir anarşi, isyan, bozgunculuk, ayaklanma, kalkışma ve kaos olacağını yazmıştım. 15 Temmuz darbesiyle devletin beka mücadelesi verdiği söylemi Devlet Bahçeli tarafından benimsendi, 20 Temmuz’da açıklanan ve 2 yıldır devam eden OHAL bu gerekçeyle ve başta FETÖ olmak üzere PKK, DAEŞ gibi terör örgütleriyle kararlı mücadele söylemiyle ilan edildi, ve 7 Ağustos 2016’da ileride “Yenikapı ruhu” olarak adlandırılan ve Cumhur İttifakının tohumu sayılan Yenikapı mitingi gerçekleştirildi. Bunlar 15 Temmuz darbesinin en belirgin siyasi sonuçlarıdır.
Devamında, çok sürpriz bir şekilde, hiç gündemde yokken ikinci Güneş-Uranüs sert açısında 15 Ekim 2016’da Devlet Bahçeli başkanlık referandumu çıkışını gerçekleştirdi. Yine burada ana gerekçe 15 Temmuz darbesiyle ortaya çıkmış devletin beka meselesi, FETÖ’yle mücadele ve sürmekte olan fiili durum ile hukukun uyumsuzluğunu sonlandırmak olarak belirtildi. Bu referandum sürecinin iki kilit anı olan mecliste oylama ve ülke çapında halk oylaması tarihleri tam Güneş-Uranüs sert açısı tarihleri olan 10 Ocak 2017’de ve 14 Nisan 2017’nin çevresinde gerçekleşti.
Referandum tarihi aynı zamanda bir Güneş-Uranüs kavuşumu olduğu için, bu aynı bir yeni ay gibi yeni bir sürecin başlaması anlamına geliyordu. Keza referandumla beraber, 2014’ten beri fiilen süren başkanlık sistemi hukuki olarak kayda geçti. Artık bu yeni başlangıçla, siyaset de yeni oyunun kurallarına göre dizayn edilecekti. Bu oyunun yeni kuralı da, sistemin yapısı gereği ittifaklardı. Bahçeli yine bir Güneş-Uranüs karesi tarihinde, 8 Ocak 2018’de cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyeceklerini açıkladı. Aynı açıklamasında “Cumhur İttifakı yasal olmalıdır” beyanıyla, yeni sistemin aktörlerinin ittifaklar olacağını inşa etmiş oldu. Aynı hafta, Güneş-Uranüs karesi kesinleştiğinde, bu hamleye karşı Abdullah Gül’ün muhalefetin cumhurbaşkanı adayı olabileceği söylentileri dolaşmaya başladı. Bu ihtimal Gül’ün “darbe girişimi ve devamındaki terör eylemlerine müdahale eden sivillere ceza muafiyeti” şeklindeki terör kanununa itirazı üzerine bina edilmişti.
Referandumla (16 Nisan 2017) Bahçeli’nin cumhurbaşkanı adayı olarak Erdoğan’ı telaffuz etmesi (8 Ocak 2018) arasında iki Güneş-Uranüs sert açısı daha gerçekleşti. 21 Temmuz 2017 Güneş-Uranüs karesinde Devlet Bahçeli ile Ahmet Davutoğlu arasında Yıldırım Türkeş üzerinden bir gerilim yaşandı. Bu gerilim, peşrevle beraber okuduğumuzda anlam kazanmaktadır. Bunun Ak Parti’nin eski liberal-küreselci ittifakıyla yeni milliyetçi-avrasyacı ittifakı arasındaki bir sürtüşme olduğu açıktır. 19 Ekim 2017 Güneş-Uranüs Karşıtıysa Türkiye siyaseti açısından beklenmedik bir şekilde çok hareketli ve ani gelişmelere gebe bir haftaydı. İyi Parti kuruldu, Ak Partili belediye başkanları “metal yorgunluğu” gerekçesiyle istifa ettirildi. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu sürpriz bir şekilde erken seçim çağrısında bulundu.
Bu gelişmeler aslında Yeni Ay olan Güneş-Uranüs kavuşumunda, yani 16 Nisan 2017 referandumunda tohumu atılan, başlatılan sürecin ilk meyveleri yani sonuçlarıdır. Ak Parti’de FETÖ’yle bağlantısı olduğu konuşulan belediye başkanlarının istifa ettirilmesi, yeni partilerin acele bir şekilde kurulması ve bir erken seçim ihtimali 6 ay önce yaşanan referandumun sonuçlarıdır.
Bu serinin “bilinçte kriz” anlamına gelen son dördün fazı, 14 Ocak 2018’teki Güneş-Uranüs karesinde yaşandı, ve yukarıda bahsettiğimiz Bahçeli’nin Cumhur ittifakını yasal zemine oturtma girişimi, cumhurbaşkanı adayları olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyeceklerini açıklaması ve bu bloka rakip olarak Abdullah Gül’ün dillendirilmesi olayları yaşandı.
18 Nisan 2018 Güneş-Uranüs kavuşumunda yine bir yeni ay yaşandı ve yeni bir süreç başladı. 17 Nisan 2018’de Devlet Bahçeli erken seçim açıklamasında bulundu. Bir gün sonrasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Erken Seçimi resmi olarak açıkladı. Ben de yukarıda yazdığım düzeni takip ettiğim için, hem bundan 6 ay önce bu yıl erken seçim olacağını, hem de bundan 2 gün önce erken seçimin tam 18 Nisan 2018 tarihinde açıklanacağını yazmıştım. Bir Yeni Ay fazında gerçekleşen bu “Erken Seçim” çıkışı, içinde bulunduğumuz 12 aylık serinin miladıdır. Şimdi önümüzde bu seride 3 faz daha var, ve sonra tekrar yeni bir faz başlayacak. Bunlar 25 Temmuz 2018 Kare (2 Aslan/Boğa), 24 Ekim 2018 Karşıt (0 Akrep/Boğa) ve 19 Ocak 2019 Karedir (28 Oğlak/Koç). Sonrasında yeni faz 23 Nisan 2019 (2 Boğa) kavuşumuyla başlayacaktır.
Peki bu tarihlerde neler yaşanacak?
Geçtiğimiz 2 yıldır çok net bir şekilde tıkır tıkır işleyen Güneş-Uranüs sert açıları, Devlet Bahçeli’nin beklenmedik siyasi hamleleri ve Türkiye siyasetindeki dönüm noktaları, bundan sonra nasıl şekillenecek?
Bu sorunun cevabı için, şu ana kadar 2 yıldır bu modelin neden bu kadar tıkır tıkır, nokta atışıyla işlediğini sormamız gerekir. Bunun sebebi, Türkiye’nin Doğum Haritasında Uranüs’ün MC’yle kavuşum yapmasında yatıyor. Yani, Uranüs Türkiye için natal olarak Cumhurbaşkanıyla, yönetimle ve ülkenin genel itibariyle bağlantılı. Bu sebeple, gökyüzünde her Uranüs tetiklendiğinde Türkiye Cumhuriyeti’nin yöneticisiyle (Başbakan, Cumhurbaşkanı), genel yönetim konusuyla (sistem/rejim değişiklikleri) ve ülkenin genel itibariyle ilgili konular gündeme geliyor. Uranüs’ün genel tabiatı gereği bu olaylar ani, beklenmedik ve sürprizli olaylar şeklinde cereyan ediyor.
Şu ana kadar yaşanan tüm Güneş-Uranüs sert açıları 20 ila 28 derece öncü burçlarda meydana geldi. Bunlar Türkiye Cumhuriyetinin natal Merkür/Satürn kavuşumuna sert açılar yaptılar. Merkür Türkiye Cumhuriyetinde 4.evi yani muhalefeti yönetiyor. Tanım gereği bir muhalefet lideri olan Devlet Bahçeli’nin her olayda fail konumunda olmasını bu gösterge açıklamaktadır. Satürn 7. evin yöneticisi olarak natal astrolojide “ortaklığı ve uzlaşmayı” gösterdiği için, Merkür-Satürn’ü “muhalefetle ortaklık” sembolizmi olarak okuyabiliriz. Bu ikilinin cumhurbaşkanıyla (MC) bağlantılı Uranüs tarafından tetiklenmesi ise, Cumhurbaşkanlığı konusunun ve başkanlık sistemine geçiş formundaki sistem değişikliğinin (MC-Uranüs), “muhalefetle ortaklık” üzerinden tezahür etmesini sağladı.
Ancak yakın zamanda Uranüs Boğa burcuna geçtiği için, biz yine bir vites değişimi anı yaşıyoruz. Artık, 19 Ocak 2019 hariç, önümüzdeki tüm Uranüs-Güneş sert açıları 20’li öncü burçlarda değil, Sabit burçların ilk derecelerinde yaşanacak. Bu durum, şu ana kadar bu politik gelişmeleri öngörmemizi sağlayan düzeneğin artık bitiyor olduğunu gösteriyor olabilir. Bu bilgiyi, 13 Temmuz 2018’de Yengeç burcunun 20 derecesinde yaşanan Güneş Tutulmasının “birliklerin dağılması, ayrılık, kopuş” anlamıyla beraber okuduğumuzda, 2 yıldır süren bu ittifakın çatırdamaya başladığını söyleyebiliriz. İttifakın dağılmasının ilk emaresini 25 Temmuz 2018 tarihli Güneş-Uranüs Karesinin (2 Aslan/Boğa) etrafındaki günlerde görebiliriz. Bahçeli’nin genel af talebi, İktidar partisinin bedelli askerlik düzenlemesi, Ak Parti’nin mecliste yasa çıkarır çoğunluğa erişmek için İyi Parti’yle veya HDP’yle yeni bir ittifak arayışına girmesi, diğer partilerden en az 5 vekilin transferiyle kırılgan bir hükümet kurulması, veya sürpriz bir şekilde YSK’nın resmi seçim sonuçlarını açıklamasıyla iktidarın 300 milletvekili çıkardığının öğrenilmesi bu çatırdamanın sebepleri olabilir.
Daha düşük bir ihtimalle de olsa, ittifakın aynı sıkılıkta hayatına devam ettiği senaryoda, önceki düzenin 25 Temmuz 2018 Güneş-Uranüs karesi için çağrıştırdığı en genel anlam, siyasette beklenmedik, ani, sürpriz bir çıkıştır. Bugüne kadar her epizotta sürprizin faili Devlet Bahçeli olduğu için, yine bu sürprizin Bahçeli tarafından gündeme getirilmesini bekliyoruz. Bu sürpriz önümüzdeki 2019 Mart yerel seçimleri hakkında, veya Cumhurbaşkanının kuracağı kabine ve bakanlar hakkında olabileceği gibi, daha önce başkanlık referandumu, Cumhur İttifakı ve Erdoğan’ı desteklemesi örneklerinde defalarca yaptığı gibi bugün öngöremeyeceğimiz yeni bir temayı siyasetin içine sokabilir.
25 Temmuz 2018 Güneş-Uranüs karesinde dikkat çeken burç değişimi, artık iktidarın ilgisinin “muhalefetle ortaklıktan” (Merkür/Satürn), yavaş yavaş mutlak iktidara (Güneş) kaydığını gösteriyor. Güneş ayrıca kabineyi, bakanları, yürütmeyi, milli kahramanları ve asilleri (İş hayatının önde gelenleri) temsil etmektedir. 25 Temmuz’da yaşanacak sürpriz olay, artık muhalefetten çok kabinenin kimlerden oluştuğunun ve bakanların kimliklerinin tartışılacağını gösteriyor. “Asiller” sembolü, iş hayatının önde gelenlerinin, holding patronlarının veya ticaret odası başkanlarının artık bakan ya da danışman olarak yürütmede görev alacağını işaret etmektedir. Güneş’in Milli Kahramanlar teması ise, tüm sürece damga vuran 15 Temmuz Şehitlerinin, Fırat Kalkanı ile Afrin Şehitlerinin ve PKK’ya karşı verilen mücadelede Şehit düşen askerlerimizin merkezi rolünü vurgulamaktadır. Güneş’in 3. Evi yönetmesi, yeni sistemde Cumhurbaşkanının ve yönetimin iletişim, haberleşme, basın ve medyaya olan nüfuzunun daha da artacağını göstermektedir. 3.ev komşu ülkeleri gösterdiğin, 25 Temmuz’da yaşanan sürpriz gelişmeyle, yeni ilgi alanının “muhalefetle ortaklıktan” (Merkür/Satürn), başta Suriye olmak üzere komşularla olan ilişkilere kayacağını gösteriyor. Bu Münbiç’e yapılacak operasyonu işaret ediyor olabileceği gibi Türkiye Cumhuriyeti’nin Suriye’de ABD-Rusya arasındaki pozisyonunda yaşanacak sürpriz bir değişimi ve Astana sürecinin sonlandırılmasını gösteriyor olabilir.
24 Ekim 2018 Karşıtında (0 Akrep/Boğa), Erken Seçimle başlayan sürecin meyvesi alınacak. Burada, erken seçimle başlatılan döngünün ilk sonucunu göreceğiz. Siyasi partilerin liderleri ve yönetimiyle ilgili sürpriz gelişmeler yaşanabilir. Muharrem İnce’nin partisinin başına geçmesi, Meral Akşener’in genel başkanlık görevini bırakması gibi sürpriz yönetimsel gelişmeler gündeme gelebilir. Burada yine Devlet Bahçeli siyasetin seyrini değiştirecek bir çıkış yapabilir. Temmuz ayında, bir önceki fazda başlatılan temaya devam edilebilir. Yani Cumhurbaşkanının mutlak gücü eline alması, kabineyle, bakanlarla ve toplumun önde gelen nüfuz sahibi kişileriyle yürütmeyi tek merkezde toplaması temelli ani olaylar gündeme gelebilir. Beklenmedik, sürpriz olaylar komşu ülkeleri ve medyayı da içermektedir.
19 Ocak 2019 Karesi (28 Oğlak/Koç) tekrar eski düzendeki gibi öncü burçların son derecelerinde yaşandığı için, muhalefetle sürpriz bir ortaklığı gösteriyor. Bu Temmuz ve Ekim aylarında yaşanan yeni iklimin, kısa süreliğine yerini tekrar eski sisteme rücu etme temasına bıraktığını gösteriyor. 19 Ocak 2019 haftasındaki sürprizler 2019 Mart Yerel Seçimlerinin sath-ı mailine girilmesiyle tetiklenmektedir. İlk olarak gücü tek elde toplamak ve mutlak yönetimden, tekrar “muhalefetle seçim ortaklığına” kısa süreli bir sürpriz dönüş söz konusu. Ayrıca, bir başka eski tema seçim atmosferinde kısa bir süreliğine “parlementer sisteme geri dönme” umudunun yeşerecek olmasıdır. Burada yaşanan sürpriz olay, yine Devlet Bahçeli’yi ve “muhalefetle ortaklık kurma” (Merkür/Satürn) temasını gündeme getiriyor. Burada Ak Parti’nin son kez bir muhalefet partisiyle (MHP, İyi Parti, Saadet, Hüda Par, BBP veya HDP) ittifak kurarak seçimlere girdiğini görüyoruz.
Mart 2019 yerel seçimlerinden sonra gerçekleşen 23 Nisan 2019 Kavuşumunda (2 Boğa) yeni bir döngünün başlayacağı görülüyor. Artık kalıcı olarak sabit burçlarda yaşanacak bu Güneş-Uranüs ilişkileri, Temmuz-Ekim aylarında denenen “mutlak iktidar sahibi olma” (Güneş) konusunun daimî olarak gündemde kalacağını gösteriyor. Bu yeni süreçte birinci gündem konusu ve sürprizler komşular ilişkiler, yani Suriye’deki iç savaş (3.ev) üzerinden cereyan edecektir. Artık ittifaklar ve muhalefet ortaklıkları değil, tüm gücü elinde bulunduran bir yönetici, kabinesi, bakanları ve toplumun önde gelen iş adamlarıyla yürütmeyi elinde bulunduracağını görüyoruz. Uranüs’ün sürprizleri bundan sonra muhalefetle ortaklığı değil, doğrudan Cumhurbaşkanını, yönetimi ve komşularla savaşı etkileyecek. 23 Nisan 2019 haftasında Cumhurbaşkanı ve Suriye konusunda ani, beklenmedik bir haber alacağız.
Analizi sonuçlandırmak için bir özet yapmak gerekirse, Mayıs 2016’da temelleri atılan iktidarın başkanlık sistemini getirmek için (MC/Uranüs), “muhalefetle ortaklık” kurma (Merkür/Satürn) teması 15 Temmuz 2016 – 18 Nisan 2018 arasındaki 21 ayda amacına ulaşmış, ve “Cumhur İttifakı” adındaki ortaklıkla “Cumhurbaşkanlığı Sistemi” adında yeni bir sistem inşa edilmiştir. Bu sistemin inşası her 3 ayda bir yaşanan Güneş-Uranüs fazlarıyla sürpriz olaylar şeklinde tezahür etmiş, ve yavaş yavaş Bahçeli’nin fiili desteği, hukuki desteğe, referandumlara, seçim ittifaklarına ve nihai olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni sistemin ilk Cumhurbaşkanı olmasına everilmiştir. Bundan sonra bu Güneş-Uranüs düzeninin sonlandığını görmekteyiz. 19 Ocak 2019 etrafındaki haftalar hariç, iktidarın (MC/Uranüs), “muhalefetle bir ortaklık” (Merkür/Satürn) arayışında olmadığını görüyoruz. Temmuz ve Ekim aylarında yaşanan çatırdama ve yeni arayışlara rağmen 2019 yerel seçimlerine bir muhalefet partisiyle bir formda bir ittifakın aranacağı, ancak sonrasında 23 Nisan 2019 Kavuşumuyla (2 Boğa) yeni başlayan süreçte mutlak tek kişilik bir yönetimin hüküm süreceğini, bunun unsurlarından birinin de komşularla yaşanacak savaş olduğunu görmekteyiz.